Konum,İzmir,Türkiye
filosofiacomtr
filosofiacomtr@gmail.com

Felsefe İnsan Mistisizm

Filozoflar, felsefe ve felsefi yazılar.

felsefe insan mistisizm

Fikri sorulmadan geldiği bu Dünya’da kısa bir zaman diliminde yaşayacak insan kurtulamadığı bazı sorgulamaların içinde bulmuştur kendisini. Temel zihinsel çelişkileri; varlık-yokluk, geçmiş-gelecek ve iyilik-kötülük üzerinde şekillenmiştir. Mezarlarda yatan insanlar ve yaşarken şahit olduğu ölümlere rağmen insan, hep bir sonsuz var olma dürtüsü ile  iç dünyasında kendisini Dünya’nın merkezine koymaya devam etmiştir. Elbette yaşamsal temel ihtiyaçlarını karşılama mücadelesi veren insan kalabalıkları daha çok ilkel birinci basamak davranış ve düşünceler içerisinde hapsolmuştur. İnsan evrenin ve içerisinde bulunduğu hayatın büyüklüğü karşısında zayıf düşmüş, kendisine güvenli sığınaklar aramıştır. Sofrasına yemek koyabilmiş, barınmak için yapılar oluşturabilmiş ne kadar basit araçlarla ya da teknolojik yenilikler ile gündelik işlerini yapabilse de içsel sorgulamalarına karşı hep zayıf kalmıştır.

İşte tamda bu noktada doğada, göklerde ya da bilinmeyen yerlerde mutlak bir güce ihtiyaç duymuş, zayıflıklarını ve çaresiz kaldığı durumlarda güvende hissedeceği bir gücü aramıştır. Bulduğu zamanda yakınında hissetmek için semboller ya da heykeller ile sembolleştirmiştir. İnsan gruplarının içerisinde bazıları bu sembol ve heykeller ile zihinsel bağlar kurduğuna inanarak öncüler olmuşlardır. RUHBANLAR… İnsanlar bir arada toplanıp ortak aklın verdiği güçle ruhban sınıfı önderliğinde görülmeyen ama onları duyan bir yaratıcıya yalvarıp yakardılar. Ruhban sınıfı ortaya çıkan bu sembol veya heykelleri bir çatı altına toplayıp kendi var oluş kaynağını sürekli tutmanın yolunu bulmuştu. TAPINAKLAR…

Tespit-1 : İnsanoğlunun varoluş yürüyüşünde öncelikli olarak MİSTİZİM yer almaya başlamıştır. Türlü dertleri ve sorunları karşısında bunalan çaresiz kalan insan artık rahatlayabilirdi. Yeryüzündeki tüm olumlu ve olumsuz olayların sonuçlarına bir sorumlu bulunmuştu. Korkusunu azaltacak ve dayanma gücünü devam ettirecek, yalnız veya topluca yardım isteyebileceği her şeyin sahibi bir mutlak güç oluşmuştu. Bu durum aynı zamanda yaratıcı veya yaratıcalar ile irtibat kurabilen ayrıcalıklı bir zümrenin yavaş yavaş şekillenmesine ve ayrıcalıklar elde etmesine yol açmıştır. Bu ayrıcalıklı sınıf diğer insanları kendilerine bağımlı kılmak için özel törenler, ayinler, danslar ile inancı güçlendirmiş ve güçlenmişlerdir. Elbette kral ya da lideri kutsayarak… KUTSAL KRALLAR… Tam da kralların sorgulanmasını önleyecek ve onları daim kılacak yapı kurulmuştur. Ruhbanlar mevcut durumlarını daha da sağlama almış kral-ruhban işbirliği başlamıştır. Uzun yıllar içinde düşünme ve kavrama yetenekleri artan insan toplulukları bu duruma rıza gösterse de bazıları aynı düşüncede değildi… Felsefenin ilk ayak sesleri duyulmaya başlamıştı. YAZININ İCADI… Yazının bulunması ve kullanılması ile kazanımların daha rahat gelecek nesillere aktarılması aynı düşüncede olmayan insanların artık sahneye çıkma vaktini işaret ediyordu… BİLGELER kabullenilen değerlere ya itiraz edecek ya da kabullenerek daha rasyonel düşünce yolunda devam edeceklerdi. Ruhban sınıfı nihayet bu durumu hoş karşılamayacak kendi çıkarlarının zarar gördüğünü düşünerek pozisyon alacaklardı. Mevcut düzen gayet güzel işliyordu.

— İnsanların bir yaratıcıya sığınma ihtiyaçları hep var olacaktı.

— Yaratıcıyı kendine yakın hissetmek için sembol ve heykeller yapacaklardı.

— İçlerinden daha zeki ve kurnazları bu durumu kendi lehlerine çevirip hayatlarını sürdürmek için aciz insanlara yaratıcısına dua etmekte rehberlik edeceklerdi.

— Ruhban sınıf ortaya çıkar.

— Ruhban sınıf menfaatlerini devamlı kılmak için sembol ve heykelleri bir çatı altına toplamalıydı. Tapınaklar oluşmaya başlamıştı.

— Tapınaklara giriş-çıkış, ibadet gibi kurallar konulmalı gizem oluşturulmalıdır.

–Topluluğun lideri ya da kralı bu kutsiyete dahil edilmelidir. Böylelikle kral olmasının nedeni sorgulanmayacaktır. Kutsal krallar artık savaşta ve barışta topluluğu rahatça yönetebilirdi.

Bilgeler bazı şeylerin ters gittiğine dair ciddi endişeler taşıyorlardı. Süregelen kabul edilmiş değerleri akıl süzgecinden geçirip RASYONEL ve GÖZLEME dayalı tespitler yapıyorlardı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunu da oku
Tarih anlatımda bir çok kez tarihi bir olayın veya olgunun anlatılırken, belli bir kronoloji ve akışa göre gerçekleşiyormuş gibi bir…
Cresta Posts Box by CP